NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
39 - (2083) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وعمرو الناقد
وإسحاق بن إبراهيم
- واللفظ
لعمرو - (قال
عمرو وقتيبة:
حدثنا. وقال
إسحاق:
أخبرنا) سفيان
عن ابن
المنكدر، عن
جابر. قال: قال
لي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، لما
تزوجت (أتخذت
أنماطا؟) قلت:
وأنى لنا
أنماطا؟ قال
(أما إنها
ستكون).
{39}
Bize Kuteybe b. Saîd ile
Amr'un-Nâkıd ve İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. Lâfız Amr'ındır. (Amr ile
Kuteybe haddesena, İshâk ise ahberanâ tâbirlerini kullandılar.) (İshâk dediki):
Sise Süfyân, İbni Münkedir'den, o da Câbir'den naklen haher verdi. Câbir (Şöyle
demiş):
Evlendiğim vakit
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:
«Yaygı edindin mi?» diye
sordu. Ben:
— Bizim nereden yaygımız olsun! dedim.
— «Beri bak, bu olacak!» buyurdu.
40 - (2083) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
وكيع عن
سفيان، عن
محمد بن
المنكدر، عن
جابر بن عبدالله.
قال:
لما
تزوجت قال لي
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
(أتخذت
أنماطا؟) قلت:
وانى لنا
أنماطا؟ قال:
(أما إنها
ستكون).
قال جابر:
وعند امرأتي
نمط. فأنا
أقول: نحيه
عني. وتقول: قد
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم (إنها ستكون).
{40}
Bize Muhammed b.
Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', Süfyân'dan, o da
Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti.
(Şöyle demiş):
Evlendiğim vakit
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana :
«Yaygı edindin mı?» diye
sordu. Ben :
— Bizim nereden yaygımız
olsun! dedim.
«Beri bak, bu olacak!»
buyurdular.
Câbir demişki, hanımımda
bir yaygı var. Ben şunu benden uzaklaştır diyorum, o da: «Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu olacak, buyurdu.» diyor.
(2083) - وحدثنيه
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالرحمن. حدثنا
سفيان، بهذا
الإسناد،
وزاد: فأدعها.
{…}
Bana bu hadîsi Muhammed
b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. Bize
Süfyân bu isnad ile rivayette bulundu. Ve
«Ben de onu bırakıyorum»
cümlesini ziyade etti.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Menâkıb» bahsinde; Tirmizî «Kitâb'ul-İsti'zan»'da tahrîc etmişlerdir.
Enmat: Nemat'ın
cem'idir. Nemat döşek yüzü demektir. Saçaklı ince yaygı mânâsına da gelir. Ki
burada murad odur.
Rivayetin tamamından
anlaşılıyor ki, Hz. Câbir hanımına: «Bu yaygıyı evden uzaklaştır» dermiş. O da:
«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun bizim evimizde bulunacağını
söylemedi mi?» diye mukabele eder. Câbir (Radiyallahu anh) da onu hâli üzere
bırakırmış.
Câbir (Radiyalıahu
anh)'ın bu yaygıdan hoşlanmaması dünya zînetlerinden ve âhiret umurundan
alıkoyan olduğu içindir. Hadîs-i şerif ipekten olmamak şartiyle yaygı, kilim ve
halı gibi şeylerin edinilmesi caiz olduğuna delildir. Bu hadîste Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mucizesi zahir olmuş, verdiği haber dediği
gibi çıkmıştır.